KIRMIZI ADIMLAR

İlk Ayakkabı, İlk Adım Hikayesi…

Mehpare Babaoğlan 👩‍🏫
2 min readSep 18, 2021

Birbirini kovalayan günler, içimizi saran düşünceler, yüreğimizden gelen sorularla merhaba yeniden. Yeni adımlar atmanın, özgürce yürümenin, maskesiz mesafesiz yeni yerler keşfetmenin hasretini çektiğimiz günler. Adım atmak , yürümek, uzun yollar, yolculuklar, çıkmaz sokaklar, bir de dönülmez yollar, geri gelmeyen yıllar… Nerede başladı yolculuğumuz, sahi ilk adımı nerede, ne zaman, hangi cesaretle attık hayatta, nasıl başladı ilk yürüyüşümüz? Uzun bir yolun başlangıcı olduğunu bilmeden attığımız o masum ilk adımın hikayesi neydi?

Kimimiz erkenden attık o ilk adımı, kimimiz olabildiğince üşendik, zorlandık. Emekledik, yerlerde yattık yuvarlandık, düştük, elimizden tutup kaldıran da oldu, kendi kendine düşe kalka öğrensin deyip bırakan da. Birden yürümedik bazılarımız. Canımız yana yana defalarca denedik, ağladık, güldük ama sonunda yürüdük, şahit olan herkesin gözü üzerimizde.

Yer görelidir; mutlak olan, yoldur
ya da, yürümek…

Oruç Aruoba

Yol, yolculuk, yürümek. İşte böyle başladı hikayemiz. Hangi şehirde, hangi yolda, hangi evde olursak olalım o adım atıldı, o uzun yolun ilk adımı, yürümenin ilk heyecanı atlatıldı değil mi? “Hiç emeklemedin neredeyse kızım sen. Daha 8. aya varmadan kendi kendine koltuk kenarları sehpalara tutunarak destek almaya çalışırdın, baban hayretle izlerdi, bu çocuk niye emeklemiyor diye şaşırırdı. 9. ayda yürümeye başladın” cümleleriyle anlatır annem. Sonra da o hala saklanan, baktıkça çocuk yanıma, adım atmaktan çekinmeyen deli yanıma sarıldığım kırmızı ayakkabıların eşlik ettiğini hatırlatır attığım adımlara. İlk adımlarımın yol arkadaşı, ilk göz ağrım…

İlk adımlarımın tanığı, ilk göz ağrım, kırmızı ayakkabılarım

Kendi kendimize mücadele etmeyi, kendimiz için cesurca adımlar atmayı, kimsenin eli olmadan kalkıp adım atmayı ta o günlerden mi öğrendik dersiniz? Durmak, izlemek, beklemek ve sonra hep yürümek, yolculuğumuza bir şekilde devam etmek. Korkusuzca yeniden adım atmak ve düştüğümüz yerden kalkıp yine yürümek. Doğru yanlış, eksik fazla hepsi ama hepsi bizim adımlarımız diyebilmek. Bazen yerin dibinde bazen bulutların üstünde. Hepsi bizi anlatır. Kırmızı adımlar. Benim hikayemden fazlası içimde…

En doğru zaman canım istediği zaman
Anlaştığım zaman kendimle…

Sahi sizin adım atma hikayeniz nasıl? Cevabı mı?

En doğru yerde, en doğru zamanda, anlaştığınız zaman kendinizle…

Sizin içinizde!

--

--